Misk kedileri, yurtlarında iki sebepten önemlidirler. Bîr Kere farkına varmadan ormancılık yaparak ağaçların yetişmesine sebep olurlar. Misk kedileri etten başka, meyva da yerler. Bunların sindiremedikleri tohumlarım, çekirdeklerini geniş bir sahaya yayarlar. Bu tohumlar da düştükleri yerlerde filizlenerek zamanla ağaç haline gelirler.
Fakat misk kedileri'nin değeri yalnız bundan ileri gelmez. Misk kedisi' nin Arapça adı «zabad», hayvanın misk bezlerinden elde edilen bir kokuyla ilgilidir. Bu madde doğu ülkelerinde eczacılıkta ve lavantacılıkta kullanıldığı için, misk kedileri iyi para getirir.
Misk kedisi'nin kokusu:
Misk kedisi'nin amonyak, reçine, yat ve uçucu sıvı yağlardan meydana gelmiş salgısı, hayvanın karın derisinin altında bulunan ve kuyruğuna yakın bir deliği olan çift cepli bir bez tarafından salgılanır. Yerliler, hayvanın bahsi geçen deliğine bir kaşık sokarak koyu sarı renkteki ve pelte kıvamındaki kokulu maddeyi çıkarırlar. Bu iş lâkırdıda kolaydır. Misk kedisi, keskin dişlerinden başka kuvvetli ve çevik bir hayvandır Pençeleriyle fena tırmıklar atar. Onun için bu miski çıkarmak çok zordur Bu hayvanlar kafes içinde beslenir. Misk, on dört veya yirmi günde bir elde edilir.
Misk kedisi tabiatta serbest halde dolaşırken, misk bezlerini ağaç gövdelerine, yere ve öteye beriye haberleşme gayesiyle koku bulaştırmakta kullanır. Böylece aynı türün üyeleri geceleyin karanlık bir ormanda birbirlerini bulurlar. Misk kedileri birçok gececi hayvanlar gibi sessiz olduklarından, kokuları olmasalar, birbirleriyle kolayca haberleşemezlerdi.
Daha iri etoburların arada misk kedileri'ne saldırdıkları olmaktadır. Bazı misk kedileri böyle bir durumda pis kokulu ve yakıcı salgılarını birden düşmanın suratına püskürtürler. Bu hücum saldırgan hayvanı şaşırttığından, misk kedisi de kaçmakta bundan çok faydalanır. Misk kedileri'nin, zehirli gaz harbinin ustası kokarcaları hatırlatan başka bir koruyucu tertipleri daha vardır. Üzerlerindeki işaretler, düşmanları tarafından kolayca tanınmalarını ve hatırlanmalarını sağlar. . Bu gelincik kedilerin en iyi bilinenlerinden biri, mükemmel bir misk fabrikası olan «Hindistan ve Doğu misk kedisi» dir. Bu iri hayvan (baş ve vücut uzunluğu 60 santimdir, 45 santimlik bir de kuyruğu vardır) kolay tanınır. Siyah ve beyaz halkalı dolgun bir kuyruğu, kır vücudunda şekilsiz ve koyu renk işaretleri, boynunda ise bazı beyazlıkların büsbütün meydana çıkardığı enli bir siyah şeridi vardır. Dikilebilen kıllardan meydana gelmiş bir şerit sırtının ortasında kuyruğuna kadar uzanır. Siyah ayaklar bu göz alıcı tabloyu tamamlar. Bu ağır hayvanın (doğu misk kedisi 12-13 kilo ağırlığında olabilir) kürkü kalın ve yumuşak olduğundan kürk piyasasında yer tutar.
Bütün misk kedileri'nin misk bezleri iyi gelişmiştir. Doğu Asya'nın daha küçük bir türü (Viverricula), kokusu için Madagaskar'a, Sokotra' ya ve başka adalara götürülmüştür. «Afrika misk kedisi» (Civettietis), irilik ve üzerindeki işaretler bakımından iri doğu türüne benzerse de, kürkü kaba olup sadece kumaştan mantolarda garnitür olarak kullanılır. Bu hayvanın, Afrika halk hikâyelerinde anlatılan, sihirbazların sütü kılıyla güya kırmızıya boyadıkları esrarengiz «sentoivan» denilen yaratık olması ihtimali vardır.
Misk kedileri'nin arasında bir de balıkçı vardır. Bu, koyu kestane rengi vücudu, beyaz boynuyla dudakları ve bol tüylü kızılımsı kuyruğu olan güzel bir hayvandır. «Su misk kedisi» (Osbornictis), Kongo balta girmemiş ormanları içinde dolanan akar sularda balık avlar. Kaygan avını tutabilmesi için, keskin dişleri vardır. Batak düzlüklerde kolay gezinebilmesi için, ayak tabanları çıplaktır. Öbür misk kedileri'nin ayak tabanları az çok tüylüdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder