27 Eylül 2007 Perşembe
Kuşlar ve İnsan
İnsanlar birçok kuşların yok olmasından sorumludur. Bu işi yalnız kuşları öldürmek suretiyle yapmamış, şehirlerin ve endüstrinin yayılması da aynı tesiri göstermiştir. Halbuki kuşların insanlara sayısız faydaları vardır. Evcil hindilerin, güvercinlerin, ördeklerin, kazların ve özellikle horozlarla tavukların sonsuz değerini bilmeyen yoktur. Yaban kuşlarının da büyük ekonomik değeri vardır. Dünyanın hemen her yerinde bol sayıda su tavuğu, sülün, ormantavuğu, keklik ve başka türler yiyecek olarak kullanılmak üzere vurulmakta ya da ağlarla yakalanmaktadır.
Ekonomik kaygular bir yana, bazı kimseler de spor ve eğlence olarak avlanmayı severler. Yaban kuşlarının yumurtaları çok kere yiyecek olarak toplanır. Norveç'te, bazı yaban ördeklerinin yuvalarını astarlamakta yararlandıkları ince tüylerden nefis yastıklar ve yorganlar yapılır.
Kuşların insanlara başka faydaları vardır. Meselâ Çinliler karasağarun yuvalarındaki katılaşmış tükürükten çorba pişirirler. Kuşların tüyleri terzilikte süs olarak, balıkçılıkta ise bazı oltaların ucuna takılmakta kullanılır. Hatta bazı türler tüyleri için o kadar amansızca avlanmıştır ki, soylarının tükenmesini önlemek üzere özel kanun çıkarılması gerekmiştir.
Ekonomik bakımdan dünyanın en değerli kuşu Peru karabatağı'dır. Bunun guano denilen gübresi, normal gübrelerden otuz kat tesirlidir. İnkaların zamanında dahi faydaları bilinen guano'nun ihracı her yıl milyonlarca dolarlık bir gelir sağlar.
Kuşlar çok sayıda zararlı böcek ve yabani ot tohumu yemek suretiyle de insanlara hizmet ederler. Tabiî arada bazı kuşların, insanoğlunun kendi ihtiyaçları için diktiği meyvalara ve ekinlere de zarar verdikleri olmaktadır. Fakat kuşların faydalarının zararlarından çok daha ağır bastığını söyleyebiliriz.
Kuşların parlak renklerinin, şen tavırlarının ve tatlı kuş ötüşlerinin bîze verdiği zevki de yabana atmamak gerekir. Bu zevklerden sevgili bir kanaryası olan ev kadını kadar, ilk cennet kuşunu gören tabiat bilgini de faydalanır. Tabiat bilginlerinden Roy Chapman Andrews bundan ötürü kuşları «tabiatın güzelliğinin, neşesinin ve hürriyetin en canlı ifadesi» olarak tarif etmişti.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder