Güvercin ve Güvercinci

18 Ekim 2009 Pazar

Az Bilinenen Bazı Güvercin Cinsleri

RİNGSLAGER güvercini
RİNGSLAGER güvercini, Batı Avrupa’da bulunan bir güvercin tipi; erkeği dişisinin çevresinde uçarken kanatlarını kuvvetle şaklatır. İki çeşidi vardır: belçika ringslageri ve ren ringslageri. (güvercin bilgi ansiklopedisi)

REZERPİN

REZERPİN i. (fr. reserpine). Eczc. Rauwolfia serpentina (zakkumgillerden) bitkisinin kök ve rizomlarında bulunan alkaloit.
Rezerpin’in çeşitli etkileri bulunmuştur: bu madde dişi tavşanlarda düşüğe, memelilerde süt gelmesine, güvercinlerin iki cinsinde de kursağın gelişmesine yol açar; başkalaşmadan sonra yavru kurbağalarda ölüm oranını büyük ölçüde azaltır. (güvercin bilgi ansiklopedisi)

PTİLİNOPUS

PTİLİNOPUS i. Yeşil tüylü, oldukça küçük güvercin; üzerinde yer yer parlak kısımlar ve Sarı, pembe, kırmızı, mor v.b. çizgiler bulunur. (Güvercin papağan da denir. Ptilinopus Malezya yarımadasından Avustralya’ya kadar yaygındır ve meyveyle beslenir.)
POSTA

POSTA i. (ital. k.). Bir yerden gönderilen veya bir yere gelen para, mektup v.b. emanetlerin tümü: Sabah postası geldi, fakat akşam postası henüz gelmedi. (Bk. ANSİKL. Ulaştırma bölümü.) || Bu emanetleri toplayıp dağıtan teşkilât ve bu teşkilâtın bulunduğu yer:
— Benim seni postaya yolladığımı kimseye söyleme; adresi postahanenin içinde yırt at
(H.E. Adıvar). || Belirli zamanlarda sefer yapan ve genellikle posta ulaştırılmasında kullanılan taşıt: Dün de bizim vapur Bandırma postaları gibi ağzına, hattâ burnuna kadar dolu idi
(B. Felek). Posta vapuru. Posta treni. || Takım, kol, sıra: // Gidip gelme, sefer: Araba şu kadar eşyayı üç postada taşıdı. || Posta arabası, posta ile gönderilen nesneleri taşıyan araba: İki gün evvel buradan geçen bir posta arabası benim için dört mektup bırakmış (R. N. Güntejcin). // Posta havalesi, posta ile gönderilen havale, para. || Posta kutusu. Bk. KUTU. || Posta polisi, nöbet tutan veya nöbette olan polis. // Posta pulu, para karşılığında posta ile gönderilen şeylerin üzerine yapıştırılan pul.
— CEŞ. DEY. (Birini) Posta etmek, bir kimseyi karakola götürmek. // (Birine) Posta koymak (veya atmak), birini korkutmak, tehdit etmek. || (Bir yere) Posta yapmak, bir yere sefer yapmak, gidip gelmek. || Postayı kesmek, bir kimseyle ilgisini kesmek veya bir şeyi yapmaktan vaz geçmek.
— Ask. Hedef postası, hedefli atış talimi sırasında hedefleri gözetleyen ve atışlardaki isabet derecesiyle ilgili işlemlerin ve kayıtların tutulmasına yardım eden personel.

— Avc. Avlanacak hayvanı beklemek için yerleşilen yer.
— Dy. Posta treni, posta ve yolcu vagonlarından meydana gelen süratli tren. || Posta vagonu, yalnız posta hizmetine ayrılan vagon. || Cer postası, buhar lokomotifinin sevk ve idaresini sağlayan, bir makinistle bir ateşçiden meydana gelen, çoğu kere sürekli birlikte görev yapan ekip. (Başka tip lokomotiflerde çalışan makinist ve yardımcısının meydana getirdiği posta, özel bir ekip değildir.)
— Denize. Gemi teknesinin enlemesine olan tutucu parçalarından her biri, bunların tümü gemi gövdesini (iskeletini) meydana getirir. (Bk. ANSİKL.) || Posta yolcu vapuru, posta seferi yapan ticaret gemisi. || Dobil bltum postası, dip su sarnıçlarına (Water-ballast) giriş çıkışı sağlayan delikler bulunan posta. || Döşekbaşı postası, ağaç gemi inşaatında döşek postalarını dikey postalara bağlayan dışarıya kıvrık posta. || Karkas döşek postası, L veya U biçiminde köşebentlerden yapılmış, dikey ve düzey, uçları parçalarla pekleştirilmiş döşek postası. // Kepçe döşekbaşı postası, çelikten yapılan savaş gemilerinde teknenin sağlam bir parçası. (Bu posta, bodoslamanın hemen hemen düzey olarak uzatılmasıdır. Kıç tarafta [kepçe] su hattının ve zırh güvertenin altındaki bütün çıkıntıları birbirine bağlar ve onlara dayaklık, yataklık eder.) // Sintine döşek postası, bir postanın (kuburga, eğri, iskarmoz) alt kısmını meydana getiren iki kenarlı parça. || Yukarı (üst) posta, diğer döşek postalarından daha yukarıda bulunan, geminin baş ve kıç taraflarına yakın postalar; tekneyi takviye etmeğe yarar.

— Huk. Posta çekleri. Bk. ANSiKL. || Posta gizliliği. Bk. ANSİKL. || Posta idaresi, tüzel kişiliği olan T. C. Posta Telgraf ve Telefon işletmesine verilen ad. (Bk. P.T.T.) || Posta kolileri.
Bk. ANSİKL. || Posta masrafı. Bk. ANSİKL.
— Sanay. 24 Saatlik çalışma gününün çalışma bölümlerinden her biri: Gece postası.
(Eşanl. VARDİYA.) || Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı zamanda çalışan işçilerin tümü.// Çalışma postası, bir çalışmada bir bölümün yapıldığı yer; açıkça belirli bir iş yapımına gerekli her şeyi (makine, âletler, malzeme v.b.) kapsayan çalışma merkezi: Çalışma postasının düzeni ve donatımı, çalışanın verimi ve yorgunluğu üstünde büyük etki yapar.
— Teşk. tar. Posta tatarı. Bk. TATAR.
— Zool. Posta güvercini, özel surette yetiştirilen, küçük kâğıtlara yazılmış haberleri bir yerden bir yere iletmek için kullanılan güvercin.
— ANSİKL. Ulaştırma. Eskiden mektup ve yolcu ulaşımı için belli yerlere atlar «yerleştirilir», bunlar hazır beklerdi. Oysa posta bugünkü medeniyetin en önemli kurumlarından biri haline gelmiştir. Jül Sezar zamanında Roma imparatorluğu sınırları içinde kuryeler son derece düzenli işliyordu. Sezar’ın İngiltere’den Roma’daki Cicero’ya yolladığı iki mektup, biri 26, biri 28 günde, yani iki gün ara ile Roma’ya ulaşmıştı. Mektup yollamak İsteyen özel kişiler ise mektuplarını ya köleleriyle göndermek, ya da aynı yönde giden ve mektubu götürmeyi kabul eden birine vermek zorundaydılar. Özel kişiler için çalışan bir posta sistemini ilk kuran imparator Diocletianus oldu (III. yy. sonu). Daha sonraki tarihlerde Büyük Theodorius, Charlemagne gibi kralların ülkesinin her yeriyle haberleşmelerini sağlayan düzenli posta servisleri vardı.

• Resmî Posta Servisinin başlangıcı. En eski posta sistemi Fransa’da Paris üniversitesi tarafından kuruldu. XIII. yy.ın sonunda bu kuruma bağlı kuryeler belli dönemlerde yola çıkarlar ve Paris’te toplu bulunan öğrenciler için Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden para ve mektup toplarlardı. XI. Louis kendisi için atlı haberciler kullandığı gibi, 19 haziran 1464?teki fermanıyla Fransa’nın bellibaşiı yollarında posta istasyonları kurdu. Bu sistem daha sonraki krallar zamanında da devam etti; sonunda özel kişiler de kendi mektupları için krallığa bağlı kuryeleri kullanmağa başladılar. XIII. Louis zamanında genel bir posta denetimi merkezinin kurulmasıyle fransız postası daha düzenli bir hal aldı.

• Almanya’da ilk posta Tirol’de XV. yy.ın ikinci yarısında Thurn, Taxis ve Valsassina kontu Roger I tarafından kuruldu. Roger I’in oğlu imparator Maximilian I’in isteği üzerine 1516?da Viyana’dan Brüksel’e uzanan bir posta servisi sağladı. 1522?de Viyana ile Nürnberg arasında bir posta servisi açıldı; çok geniş topraklara sahip olan Kari V, ülkenin her köşesinden çabuk haber almak istediği için Taxis ve Thurn prensi Leonhard’a Hollanda’dan İtalya’ya bir posta servisi kurdurdu. Bu servis Liege, Trier, Speyer, Rheinhausen, Württemberg, Augsburg ve Tirol’den geçiyordu. İtalya’da ilk posta Piemonte’de başladı. 1561?e kadar mektupların ulaşımı şirketlerin ve özel kişilerin elindeydi. Devlet bunlara hizmetleri karşılığında değişik şartlara uygun olarak belli bir miktarda para almak hakkını tanımıştı. 1561?de Savoia dükü Emanuele Philiberto bütün postaları bir posta genel müdürüne bağladı. Bu durum 1697?ye kadar sürdü. 1697?de dük Vittorio II Amadeo postanın gelirlerini devlet gelirleri arasına kattı ve posta genel müdürüne aylık bağladı. 1710?dan sonra posta doğrudan doğruya devlet tarafından yönetilmeğe başlandı.

• ingiliz postası. İngiltere’de Edward III zamanında özel postalar kurulmuştu. 1635?te Londra ile Edinburgh arasında resmî bir posta servisi kuruldu. 1644?te o sırada Avam kamarası üyesi olan Edmund Prideaux posta genel müdürlüğüne tayin edildi. Prideaux ilk iş olarak haftada bir, ülkenin her tarafına posta kuryeleri yollamağa başladı. 1683?te başkentte bir «penny» postası kuruldu. William III zamanında parlamentodan İskoçya’daki posta sistemini düzenlemek üzere birçok kanun çıktı. Kraliçe Anne’in çıkardığı dokuzuncu fermanla ingiltere’deki posta sistemi o zaman için modern bir şekilde teşkilâtlandırıldı. Londra’da Britanya ülkeleri için genel bir posta merkezi açıldı.
Bu merkezin Edinburgh, Dublin ve diğer bazı şehirlerde şubeleri vardı. Bütün sistemin başında bir genel müdür bulunuyordu. Bu genel müdürün başlıca şubelerin müdürlerini tayin etme yetkisi vardı. Bu sırada 15 millik bir yere gidecek bir mektubun ücreti 8 sentti, 300 mil içinse 25 sent ödeniyordu. 1837?de sir Rowland Hilî Posta servisinde reform yapılması için harekete geçti. 1839?da «penny» usulü kabul edildi. 6 Mayıs 1840?ta W. Mulready tarafından çizilen ilk posta pulu kullanıldı. Aynı yıl kayıt ve posta ile para yollama usulleri kabul edildi. 1855?te posta kutuları ortaya çıktı. Londra, şehir içi mektup dağıtımında kolaylık sağlanması için 10 bölgeye ayrıldı, ingiltere postahane sistemi hızla gelişti, paket postası, para değiştirme ve telgrafçılık yerleşti, ingiliz Posta servisinin başında posta genel müdürü bulunur. Yardımcısı Londra postahanesinin genel sekreteridir. Büyük şehirlerde de genel müdürler vardır. Posta genel müdürü danıştay üyeleri arasından seçilir: ayrıca kabine üyesi de olabilir.

• Neale’in amerikan postası. Amerika’da posta 17 şubat 1691?de posta patentinin Thomas Neale’e verilmesiyle başlar. 4 Nisanda Neale ve krallık posta genel müdürü Andrew, Hamilton’u amerikan posta genel müdürlüğüne seçtiler. Hamilton koloniler arasında bir posta servisi kurmak gibi zor bir işe girişti. Bütün kolonileri dolaştı ve herkesi yeteneğine ve bu işin başarılacağına inandırdı. Virginia dışında bütün koloniler işbirliği yapmayı kabul etti, 1 mayıs 1693?te servisler başladı. Posta, Portmouth – New Haven, Boston, Saybrook, New York, Philadelphia ve Maryland ile Virginia’daki bazı noktalar arasında işliyordu. Haftada bir posta vardı, beş atlı bu istasyonlardan haftada iki kere geçmiş oluyordu. Kışın servis 15 günde bir yapılıyordu.

A.B.D. postası. 26 Temmuz 1775?te Phila-delphia’da toplanan kongre bir postahane sistemi kurdu ve başına yılda 1 000 dolar ücretle Benjamin Franklin’i getirdi. 1782?de Kongre, posta genel müdürüne New Hampshire ve Georgia arasında ve Kong-re’nin uygun göreceği diğer yerlerde posta yolu ve servisleri açma yetkisini verdi. İ799?da posta kanunları yeniden düzenlendi, posta soyguncularına ölüm cezası getirildi. Daha sonra ölüm cezası kaldırıldı. 1813?te posta ilk defa buharlı gemiyle bir şehirden bir şehire götürüldü. 1845?te 30 milden uzağa gitmeyecek bir sayfalık mektuptan 6 sent, 80 mile kadar 10 sent, 150 mile kadar 12,5 sent, 400 mile kadar 18,75 sent, daha uzak mesafeler için 25 sent alınıyordu.
İngiltere’de pul sisteminin başarıya ulaşmasından sonra, pul A.B.D.’de de kullanılmağa başlandı. 1847?de 5 ve 10 sentlik, 1851?de 1 ve 3 sentlik pullar çıktı, tik damgalı zarflar 1853?te kullanıldı. Başkan Lincoln zamanında mektuplar bedava teslim edilmeğe başlandı. Daha sonra mektubu alandan 2 sent alındı. 1863?te bu 2 sentten yeniden vaz geçildi. İlk posta kartı da 1873?te ortaya çıktı.

• Türkiye’de. Osmanlı devletinde posta hizmetleri Mahmud II zamanına kadar yalnız devlet haberleşmeleri için yapılıyordu. Koso-va (1389) ve Çaldıran (1514) seferleri sırasında halkın da resmî postadan yararlanması sağlandı. Fakat bu, bugünkü anlamda postacılığın başlangıcı niteliğinde değildi. Mahmud II, halka ait mektupların İstanbul ile öteki vilâyetler arasında taşınmasını, bu işlerden gelir sağlanmasını, mektuplara fesat karıştırılmamasını ve mektup dağıtımında islâm, reaya ve yabancı ahaliye eşit muamele yapılmasını bir fermanla emretti (1838). Tanzimat fermanıyle posta hizmetleri kamu hizmetleri arasına alındı (1839). Konuyle ilgili hazırlıkları yapmakla görevlendirilen komisyonun kararına uyularak ilk Posta nezareti kuruldu (1840). Aynı yıl ilk postahane istanbul’da, Yenicami avlusunda, Postahanei Amire adiyle açıldı. Bunu, Bağdat, Sivas, Musul ve Diyarbakır’da açılan postahaneler takip etti (1843). Posta idaresine paralel, fakat ayrı bir kuruluş olarak çalışan Telgraf idaresi de nezaret durumuna getirildi (1855). Posta nazırı gazeteci Agâh Efendinin teklifiyle posta ücretinin pul olarak alınmasına başlandı (1863). Posta ve Telgraf nezaretleri tek bir nazırlık altında birleştirildi (1871). Sonra bu nazırlık kaldırıldı ve son nazır vekili Mustafa Fuad Bey zamanında teşkilât, umum müdürlük seviyesine indirildi (1909); iki yıl sonra tekrar nazırlık oldu (1911). 1919?ra ise umum müdürlük kademesine dönülerek umum müdürlüğe de Refik>Halid Bey (Karay) tayin edildi. Bu arada Ankara’da T. B. M. M. Hükümeti Posta müdürlüğü kuruldu (1920); başına da önce Sırrı Bey (Bellioğlu), sonra da Refet Bey (Bele) getirildi. Ankara hükümetinin Posta müdürlüğü aynı yıl içinde genel müdürlük oldu. İlk genel müdür olarak Sabri Bey (Toprak) görevlendirildi (1920). İstanbul’daki umum müdürlük de 1922?ye kadar çalıştı.

— Denize. Genel bir anlamda kullanılan posta terimiyle üç elemanın hepsi anlaşılır; asıl posta, sintine postası, döşek postası. Asıl postalar üç tiptir: kompozayt posta (posta ve kontra) iki köşebendi birbirine perçinlemekle yapılır, L biçimindedir; yekpare posta tek bir profilden yapılmış, L biçiminde, çıkık kenarlı L veya U posta biçimindedir. Son olarak bir ana bedenle onu bordaya bağlayan çift kenarlı posta çok yer tuttuğundan şileplerde kullanılmaz. Fakat tankerlerde, özellikle boylam yapım usulüyle yapılan tankerlerde her zaman kullanılır.
— Huk. Posta çekleri. Posta idaresi, adına bir çek hesabının açılmasını isteyen kimselere, bu hesabın açılabilmesi için gerekli ön paranın verilmesi şartıyle posta çekleri verebilir. Posta çekleri düzenlendiği günle birlikte iki ay için geçerlidir. Bu süre bitince, kabulleri keşidecinin onamasına bağlıdır. P.T.T. idaresi, belli paraları gösteren yolculuk posta çekleri de çıkarabilir.

• Posta gizliliği. P.T.T.’de görevli memurların posta gizliliğine uymaları zorunludur. Posta kanununa göre, kendilerine posta servisinde bir iş verilmiş olanların, belli kişilerin posta ilişkilerini açığa vurmaları, kapalı mektupları açmaları, içlerinde ne olduğunu araştırmaları veya haberleşme kağıtlarındaki yazılar hakkında üçüncü kişilere bilgi vermeleri yahut herhangi birinin bunlan yapmasına meydan bırakmaları yasaktır.

• Posta kolileri, ayrıca ücret ödendiği takdirde, alıcının konutunda teslim edilebilir. Bunun dışında, posta kolileri Posta idaresinden alınır. Ancak, idarenin göstereceği süre içinde kolilerini almayanlardan tarifesine göre ücret alınır.

• Posta masrafı. Davacı, dilekçesinin, davalıya tebliğ edilmesi için gerekli olan posta masrafını peşin olarak mahkeme kalemine ödemekle yükümlüdür. Bunu yapmaması halinde, mahkeme, kendisine bir mehil verir. Bu mehil içinde davacı, posta masrafını ödemezse, tebligat yapılmasından vaz geçmiş olduğu kabul edilir. Aynı durum, mahkemenin vermiş olduğu kararın temyiz edilmesi halinde de söz konusudur. Temyiz eden, posta ücretini baştan ödemezse, kendisine ödemesi için bir süre verilir. Bu süre içinde de posta masrafını ödemeyecek olursa, temyiz isteminden vaz geçmiş sayılır. Temyiz isteminden posta ücretinin ödenmemesi sebebiyle vaz geçilmiş sayıldığına karar verecek merci, mahallî mahkemedir. (LM)

PHAPS
PHAPS i. Karışık gri, kahverengi, kırmızı ve beyaz tüylü güvercin; tunç rengindeki kanatlan çok parlak madenî parıltılıdır; Avustralya’da yaşar. (güvercin bilgi ansiklopedisi)

PEZOPHAPS,PEZOPORUS

PEZOPHAPS i. Rodrigues (Mascareignes) adasında yaşayan ve yakın zamanlarda soyu tükenen güvercin. (İlmî adı Pezophaps solitarius.)
PEZOPORUS i. Siyah çizgili yeşil tüylü papağan; Avustralya’da yerde yaşar; bu familyadaki kuşlarda pek seyrek görülmekle beraber yumurtalarını yere bırakır. (güvercin bilgi ansiklopedisi)