BÜTÜN KUŞLARIN en iyi tanınanlarından birini içine alan bu takımın iki ünlü üyesi insanlar tarafından yok edil» mistir. Bunlardan biri kuş kavramımıza öylesine uzaktır ki, âdeta efsanevî bir yaratık niteliğine bürünmüştür. Tipik bir kuş olan ikincisi ise bir zamanlar Kuzey Amerika' nın, hatta bazılarına göre dünyanın en yaygm kuğuydu. Güvercinler, kumrular ve akrabaları «Columbifor-mes» takımını meydana getirirler.
GÜVERCİNLER ve KUMRULAR
COLUMBİDAE» ailesi, 290 türü olan kalabalık bir gruptur. Bu türlerden biri de herkesin tanıdığı evcil güvercin veya öbür adiyle kaya güvercinidir (Columba-livia). Enlemlerimizin güvercinlerini ve kumrularını tanımakta güçlük çekmezsiniz. Hepsinde aynı yumuşak, pürüzsüz, oldukça ufak ve yuvarlak kafa, kısa boyun, dolgun göğüslü tombul vücut, yumuşak derili ve kısa bacaklarla ayaklar vardır. Gagaları oldukça incedir ve kısmen nazik bir çıkıntı ile örtülüdür. Bu gaga, ucunda kubbeli ve hafif kancalıdır.
Güvercinlerin tüyleri sık ve genel olarak yumuşaktır. Özellikle sırt tüylerinin deriyle bağlantıları gevşektir. Bir teoriye göre, bu, çok faydalı bir tertiptir: Bir doğan, kaçan bir güvercinin üstüne indiği vakit, güvercinin sırtından bir avuç tüy bulut gibi havalanmakta ve güvercin bu karışıklıktan faydalanarak çok kere kaçmayı başarmaktadır. Güvercin ailesi üyelerinde yumuşak renkler baskınsa da, canlı ve parlak renkler de yok değildir. Özellikle boyun ile kanatların üst tüylerinde en parlak madenî renkler dikkati çeker. Türlerin çoğunluğunda iki cinsin arasında renk farkı yok gibidir.
Güvercin ailesi üyelerinin yiyeceği hemen tamamen -bitkiseldir. Tohumlarla, yumrularla, orman ye-mişleriyle beslenirler. Bol suya ihtiyaçları vardır. Su, güvercinlerin susuzluğunu giderdikten başka, yuttukları sert taneleri şişirmeye de yarar.
Güvercin türlerine bütün kıtalarda ve kuşaklarda, yüksek ve alçak alanlarda rastlanır, fakat çoğu ormanları tercih eder. Kuzey türleri daha çok göçücü kuştur,. güneyde yaşayanları aksine ya kısa yolculuklar yaparlar, ya da yerli kuşturlar.
GÜVERCİNLERLE KUMRULARIN ARASINDAKİ AYRILIK Güvercinlerle kumruların arasındaki ayrılık nedir? Aslında bir ayrılık yoktur, şu farkla ki ailenin daha ufak ve daha yumuşak huylu üyelerine kumru denilmektedir. Bizdeki «barış güvercini» deyimi birçok dillerde «barış kumrusu» olarak ele alınır. Kuzey Yarımküresinde fazla türü olmayan bu grup, tropikal Amerika ile Afrika'da çok daha kalabalıktır. Fakat güvercinlerle kumrular Avustralya'da, Yeni Gine'de ve Pasifik adalarında gerek sayı, gerek tür bakımından dünyanın başka yerlerindekinden daha zengindirler.
GÜVERCİNLERİN ÂDETLERİ
Enlemlerimizdeki erkek güvercinin cilveli ötüşü ve çalımlı yürüyüşü bütün aileye öz bir davranıştır. Bu kuşların kâh yumuşayan, kâh baykuş sesini andıran ve yeknesak bir tekrarla insanın içini sikan nağmeleri de tüm aEenin özelliğidir. Erkek güvercinle dişisi birbirlerine çok bağlıdırlar, eşlerden biri bir kazaya uğrayacak olursa, öteki yeni bir eş kabul edinceye kadar aradan epey zaman geçer.
Bütün güvercinler lekesiz beyaz veya koyu sarı renkte yumurtalar yumurtlarlar. İyi bilinen türlerin yumurta sayısı ikidir, fakat bazı tropikal türler bir tek yumurta yumurtlarlar. Yuva derme çatma bir yapıdır. Erkekle dişi sıılayla kuluçkaya otururlar, fakat erkeğin kuluçka nöbeti genellikle gündüzün, eşi-ninki ise gecedir. Yavrular yumurtadan çıktıktan sonra «güvercin sütüyle» beslenirler. Bu eşsiz madde, ebeveynin kursağının zarı tarafından salgılanır ve yavruların ağzına püskürtülür. Memeli hayvanların yavrularına süt verme eylemiyle kıyaslanabilecek bu besleme tarzına öbür kuşların hiç birinde rastlanmaz. Güvercinlerin tek tük birkaç başka grupla ortak bir özellikleri de gagalarını suya daldırdıktan sonra, suyu yutmak üzere başlarını kaldırmadan susuzluklarını giderebilmeleridir. Çoğu güvercinler güçlü ve hızlı uçuculardır. Etlerinin de lezzetli oluşu dünyanın birçok yerlerinde en çok avlanılan kuşlardan olmaları sonucunu doğurur. Susuzluklarını gidermek için, sabah ve akşam su başlarına geldikleri çöllük bölgelerde uçuş yolları boyunca vurulurlar. Fakat güvercinler, hesapsızca öldürülmelerini karşılayacak kadar çabuk üremediklerinden, bugün birçok türleri tükenip yok olmak tehlikesin-dedir.
Evcil türlerden biri olan posta güvercini, evine dönebilme kabiliyetiyle ün salmıştır. Aslında posta güvercininde bu kabiliyet birçok yabani kuşlardakinden zayıftır. Fakat posta güvercinler eğitimle bu işin ustası kesilirler. Saatte 95 -100 kilometre hızla uçanları ender değildir. Böyle bir güvercinin katettiği en uzun yol 1950 Km. olmuştur. Güvercin yarışları birçok ülkelerde gözde bir spordur. Posta güvercinlerinin harplerde insanlara büyük hizmetleri dokunmuştur. Yollanılacak mesajlar gayet hafif tüplerin içine konularak, kuşun kuyruk tüylerinin birinin altına bağlanmaktadır.
Posta güvercinlerinden belli bazı alanların fotoğrafını çekmekte de yararlanılmaktadır. Bu maksatla, güvercinlerin boynuna bağlanan ve uçuş esnasında objektifi aşağıya bakan son derece hafif fotoğraf cihazları yapılmıştır. Belli bir süreden sonra bir saat mekanizmasıyle harekete geçirilen fotoğraf makinesi, kuşun uçtuğu bölgenin seri halinde fotoğraflarını çekmektedir. Bu fotoğraflar uzmanlar tarafından değerlendirilerek çok kıymetli bilgiler elde edilmektedir.
Sayısız güvercin türleri arasında en ilginçlerinden biri orman güvercini veya öbür adiyle tahtalı güver-cin'dir (Columba palumbus). 43 santim uzunluğundaki biı güvercinin baş, kuyruksokumu ve kuyruk üstü tüyleri mavi-gridir. Boynun arkası ve yan tarafları yeşil parlaklık gösterir. Boynun her iki tarafında beyaz birer leke vardır. Ensede erguvan renginde parlak tüyler görülür. Siyahımsı kuyruk tüylerinin ortasında gri renkte bir bant vardır. Orman güvercini bütün Avrupa'ya, Güney Batı ve Orta Asya'ya yayılmıştır. Kuzeydekiler göçücü, öbürleri yerli kuştur. Dağlık yerlerde ve ağaç üzerlerinde yaşar. Yuvası da ağaçların üzerindedir.
MAVİ GÜVERCİN
(Columba oenas)
«Mavi güvercin», orman güvercininden daha ufaktır (32 santim uzunluğundadır). Vücudunda renk olarak mavi hâkimdir, yalnız göğsü şarap kırmizısıdır. Kanatlarında ve boynunda ise beyaz leke yoktur. Mavi güvercin orman güverciniyle aşağı yukarı aynı ülkelerde yaşar, fakat her yerde barınamadığından ötekinden daha ender olarak rastlanır. Yaşayacağı yerde mutlaka, içinde kovukları olan ihtiyaç ağaçların bulunması lâzımdır. Bu güvercin orman güvercininden daha kolay ev-cilleşir, başka bazı güvercin türlerinin arasına karışır, hatta onlarla çiftleşir.
KAYA GÜVERCİNİ
(Columba Livia)
«Kaya güvercini» güvercin türleri arasında insanlar için en önemlisi-dir. Evcil güvercin bu kökten gelmiştir. Bu türün sırtı açık kül rengi-mavi, karnı gri-mavidir. Boynun göğse kadar olan kısmı kurşunî fon üzerinde üstte açık mavi-yeşil, altta erguvan renginde parlaklık gösterir. Sırtın kuyruğa yakın kısmı beyazdır. Kanat üzerinde iki siyah band vardır. Dibi açık mavi olan gagası siyahtır. Bu güvercinin uzunluğu 34 santimdir. En yaygın olduğu bölgeler Akdeniz ülkeleri, Büyük Britanya, Güney -Batı ile Orta Asya, Hindistan ve Kuzey Afrika'dır. Kuzeydekiler göçücü, güneydekiler yerli kuştur. Bu tür kayalarla yarların oyuklarında ürer ve ağaçlar yerine eski binalarda, duvarların üzerinde ve kulelerde barınır. Barışsever bir kuştur, hemcinsleri arasında sakin bir hayat sürer. Davranışları itibariyle evcil güvercine çok benzer. Saatte 100 kilometre ka-tedebilen usta bir uçucudur. Havalanırken gürültüyle kanat çırpar. Kalabalık sürüler halinde havada daireler çevirir.
EVCİL GÜVERCİNLER
Bu kuşlar yetiştiricilerin elinde renk ve vücut yapısı itibariyle epey değişmelere uğramışlarsa da, bilginlerin incelemeleri bunların hepsinin kaya güvercininin iki, üç çeşidinin soyundan geldiğini göstermiştir. Esasen huylan ve âdetleri de kaya güvercinlerinkilerle eştir. Onlar da hiç bir zaman ağaçların üzerinde yuva yapmazlar, yuvalarını çoğunlukla karanlıkta ve duvarlarla yapıların aralıklarıyle oyuklarına yerleştirirler. Küçükken yuvalarından alınan kaya güvercinleri, tıpkı evcil güvercinler gibi davranıp insanlarla dost olurlar. Gerek evcil güvercinlerde gerekse kaya güvercinlerinde mavi renk hâkimdir ve kanat tüyleriyle kuyrukta siyah bandlar görülür.
Güvercinler hakkındaki en eski kayıt, İsa'dan 3 000 yıl" önceki bir Mısır firavununun yiyecek listesinde adının geçmesidir. Ortaasya kavimleri çok eski çağlarda güvercin ev-cilleştirirlerdi. Güvercinler daha çok tapınakların damlarında ve duvarlarında barındıklarından onlara tanrıların misafiri gözüyle bakılırdı. Eski Yunanistan'da ve Roma'da güvercin haberci olarak kullanılırdı. Tarihçi Plinyüs o devirde evcil güvercinler için büyük paralar ödendiğini yazıyor. Roma İmparatorluğu'mm genişlemesiyle güvercin geri kalan Avrupa ülkelerine de yayıldı. Asya ile Afrika'nın İslâm dünyasında da güvercin beslenirdi ve özellikle Bağdat halifeleriyle Mısır sultanları posta güvercinine büyük değer verirlerdi.
Evcil güvercinler oldukça uzun ömürlüdürler. 12 yaşına kadar yaşayanları çoktur. Tek tük birkaç tanesinin 30 yaşma eriştiği duyulmuştur. Bazı tabiat bilginleri evcil güvercinleri 10 gruba ayırmışlardır. Bunların arasında tarla güvercinleri, pe-rukalı güvercinler, tavus güvercinleri, düğmeli güvercinler, dev güvercinler vs. sayılabilir. Daha çok ılık ve sıcak bölgelerde görülen tarla güvercinlerinin arasında biteviye mavi, siyah, kırmızı, san veya beyaz renkte olanları vardır. Bunlar, gözlerinin siyah oluşuyle de öbür evcil güvercinlerden ayrılırlar. Dev güvercinlerin uzunluğu 55 santimi geçer, açılmış kanatlarının eni ise 105 santimi bulur. Evcil güvercinlerin en büyükleri onlardır.
UVEYK veya öbür adıyla ADİ KUMRU (Turtur turtur)
«Üveyk» düz gagası, uzun kanatları, uzun ve yuvarlanmış kuy-ruğuyla dikkati çeker. Tüyleri genel olarak kızılımsı veya pas rengi-dir, boynunun arkası gri - mavidir, boynunun yanlarında gümüş kenarlı dört siyah serit göze çarpar.Üveyk Arupa'yla Asya'nın büyük bir kıs-mına yayılmıştır, birçokları kışın gü-ney yönünde uzun yolculuklara giri-şir. Bilimsel adını, «tur tur» dîye tarfi edilebilen tatlı sesinden alır. zarif hareketleri ve yumuşak tavır-ları dolayısıyle güvercin ailesi üyeleri arasında insanlara en sevimli görünenidir. 30 santim uzunluğundadır.
GÜLEN KUMRU
(Streptopelia risoria)
Adi kumru ile kaya güvercininden sonra en eok evcilleştirilen güvercin ailesi üyesidir. Rengi sarıdır. Sırtı koyu, başı, gerdanı ve karnı daha açık renktir. Ensesinde siyah bir şerit göze çarpar. Kanatlarında da siyahlıklar vardır. Uzunluğu 31 santimdir. Bu kumrunun yurdu Kuzey Afrika ile Hindistan'dır. Tabiat bilginleri, kurak ve çölümsü step bölgelerini tercih ettiğine dikkat etmişlerdir. Sesi adi kumrunun «tur tur» una benzer, fakat araya «hi hi hi hi» j gibilerden ötüşler de karıştığından; gülüşe benzetilmiştir.
Yeni Dünya Güvercinleri» İle Kumruları
GÖÇÜCÜ GÜVERCİN(Ectopistes migratorius)
«Göçücü güvercin» türünün son üyesinin Cincinnati Hayvanat Bahçesinde ölmesiyle 1914'te tükenmiştir. Bu güvercinin rengi genellikle kurşunî gridir, karnı kızılımsı gri, boynunun yanları mor parıltılı, karnı beyazdı. Boynu uzun, başı kısa, kuyruğu, uzun olan kanatlarından daha da uzundu. Göçücü güvercinin uzunluğu erkekte 42, dişide 39 santimdi. 18 yüzyılda bu güvercinler o kadar i kalabalık gruplar halinde ağaçlara ) tünerlerdi ki, ağırlıklarının altında 1 dallar kırılırdı. Kilometrelerce uzun-jluktaki göçücü güvercin sürüleri gü-ıneşi karartır ve belli bir noktadan geçişleri saatler sürerdi. «Amerika kuşları biliminin babası» Alexander ^ilson tarafından 1808 yılında görü-leia bir sürüye iki milyonu aşkın gö-çücîü güvercin katılmıştı. Ne yazık ki bu sevimli hayvan da, birçok kuş çeşitleri gibi bugün tamamen yok olmuş durumdadır.
İnsanlar o zamandan beri göçücü güvercinleri önce kendileri, sonra da domuzları için katletmişlerdir. Hatta bu kuşları vurmak dururken, meşalelerle gözlerini kamaştırıp sopalarla öldürmüşler, ya da tüneklerinin altında kükürt yakmak suretiyle boğmak yoluna sapmışlardı. Böylece, bir zamanlar pek bol ve yaygın olan orman güvercininin bu yeni Dünyalı akrabaları tamamiyle yok oldular.
MATEMLİ KUMRU
(Zenaidura macroura)
«Matemli Kumru» göçücü güvercinin yok olmasıyle Birleşik Ameri-'kanm kuzeyi ile Kanada'nın biricik yaygın türü olmuştur. Bu kumru kalabalık koloniler halinde üreme-mesi sayesinde, göçücü güvercin gibi tüketilmekten kurtulmuştur. Matemli kumrular kuş dünyasının en müşfik eşleri arasındadırlar, birbirlerine düşkünlükleri atasözlerine bile konu olmuştur. Bu arada daha ciddî işlerle fazla ilgilenmedikleri için, yavruları pek derme çatmadır, iki beyaz yumurtaları ise çok kere kartalma, yılanlara, kedilere ve Itaşka düşmanlara yem olur Bu kumrular bir üremme mevsiminde iki parti veya daha fazla yumurta yumurtlamalarının sayesinde zararın önüne geçerler Matemli kumrular tolıunılarla ta neleri yediklerinden çiftçilerin düşmanlığım kazanmışlardır. Çıkardık-lan ses bazı kimselerde matemli hissini uyandırır.
Bu göçücü kuş görünüş itibariyle öbür Amerika'lı akrabasına benzer-se de, göçebe güvercin daha iriydi, göğsünde de bir kızıllık vardı. Matemli kumru kahvemsi renkte ince yapılı bir kuştur. Havalandığı zaman birçok kumrular gibi gürültüyle kanatlarını çırpar.
Tropikal Bölgelerin Süslü Güvercinleri
Tropikal bölgeler birçok renkli ve görülmemiş güvercinlerle kayna-. şır. Polinezya adalarının yemiş kumruları (Ptilinopus cinsi) dünyanın en güzel kuşları arasında yer alırlar. Başlarının tepesi çok kere menekşe rengidir, yücutlarınm geri kalan kısımlarında ise yeşil, sarı ve leylak gibi tatlı pastel renkler birbirine karışmıştır. Adlarından da anlaşıldığı üzere, bu kuşlar başlıca meyvalarla beslenirler.
Güvercinler, tüylerinin yumuşak-lığıyle tanınmışlardır,, fakat Nikobar güvercini (Caloenas nicobarica) hiç de öyle değildir. Uzun, gevsek ve sivri tüyleri hu türe dağınık bir türünü. verir NikoUar güvercinlerinin lııylm mor ve tunç parıltılı bir siyahımsı renktedir.
Güvercingiller ailesinin en yeni üyeleri, Yeni Çine'nin ırı hır tavuk iriliğindeki taçlı güvercinleridir Kloura). Bunlar da kestane reıu',1 vücut tüyleri, gri kanatları ve haclarının tepesini kaplıyan ılanlela uil'i tüylerden meydana gelmiş taçlarıyle gerçekten güzel kuşlardır Uzunlukları 75 santimdir.
1 yorum:
Taklacı güvercinlerin ilk şartı beslenmedir
Yorum Gönder