Eşleşmeden yaklaşık bir hafta sonra genelde bir gün arayla yumurtlanan iki yumurta 17-19 gün sonra kırılır. Yumurta ilk yumurtlandığında 15 gram kadardır. Yavrular 11 gram kadar doğarlar. 7. günde ağırlıkları 70, 14. günde 170 g.a kadar ulaşır. Yavrular 20 günlük olduğunda önlerine yem konulmalı ve yemi görmelidirler. 24-25 günlükken konulan yemleri yemeğe başlamaktadırlar. 28 günlükken yavrular ana babalarından ayrılmalıdırlar. Farklı bir yerde önlerinde her zaman yem ve taze su bulundurulmalı ve diğer kuşlar yemlenirken aralarına katılmalıdır. Yaklaşık 15 gün sonra diğer kuşların arasına konulabilirler. Yeme düştükten sonra yavrular kart kuşlarla kovalanmaya başlanır. Oyuna girene kadar günde 3-4 kere 4 lü gruplarla uçurulur. Yavrular taklaya girdiğinde saati uzatmaya ve hava oyunlarına başlarlar. 1-2 hafta süren bu dönemde çekmeye başlarlar. Sonra sineğe çıkar ve nefesleri açılır. Sonra ayrı uçmaya başlarlar ve alçalırlar, evin üzerine gelip çekmeye başlarlar. O zaman teke düşmüş demektir, günde 1 kere tek uçurulur. Grupla uçurulursa kendini uçuşa verir, oyuna gelmez.. Yavrular 4 aylık olduklarında yumurta vermeye başlayabiliyorlar.
17 günde yumurtadan çıkan güvercin yavruları, ilk hafta gözleri kapalı ve hav tüyleri ile kaplıdırlar. Hav tüylerinin sıklığı ve uzunluğu ırklara ve renklere göre farklılık gösterir. Yavrular ilk günlerde ana ve babanın kursağından salgılanan ve “güvercin sütü” yada “kursak sütü” (halk dilinde maya) adı verilen proteince zengin bir besin maddesi ile beslenirler. İlk haftadan sonra bu süt yerini yavaş yavaş ana ve babanın kursağında ıslatılmış dane yeme bırakır. Özellikle bu dönemde yemin karışık muhabbet kuşu yemi ile takviye edilmesinin yavruların gelişmesine olumlu katkısı vardır. Yavru döneminde anaçlar sabah ve akşam olmak üzere günde iki öğün yemlenmelidirler. Yavru bulunmadığı döneme nazaran yemleme süresinin uzatılmasına dikkat edilmelidir. Zira ebeveyn kuşlar önce yavruları sonra da kendilerini yeterince besleyebilmelidirler. Eğer yemleme süresi kısa olursa yavruya verilen yemde bir süre sonra azalmakta, yavruların gelişmesi yavaşlamaktadır. Eğer mümkünse çok sıcak günlerde öğle vakti de çok az miktarda yemleme yapılarak, yem ile birlikte yavrulara su verilmesi sağlanmalıdır. Yavrulu anaçların önünde sürekli yem olması ilk günlerde bir sorun teşkil etmese de bir süre sonra yavrular doyduklarından dolayı ana ve babalarından yem istememektedirler. Yavru tarafından yemlenme isteği yeterince güçlü olmazsa bir süre sonra ana ve babaların da yemleme isteği azalmaktadır. Yavruya bakma güdüsünü ayakta tutabilmek için iki kez yemleme ile yavruların yemlenme isteklerinin her zaman güçlü kalması sağlanmalıdır.
Birinci haftadan itibaren tüylenme yavaş yavaş başlar. Bu günlerde yavrular künyelenmelidirler. Eğer yavruları 7 günlük yaşta künyelemezseniz künyelerin ayaklara geçmesi çok zorlaşmaktadır. Mümkünse 15 günlük yavruların yanına, yuvalıklara yem konmalıdır. Eğer bu mümkün değilse 21 günlük yavrular yere bırakılmalı, böylece yemlenirken ana ve babalarını görmeleri sağlanmalıdır. Bu şekilde yavrular çok kısa süre sonra yem yiyebilmektedir. Yavrular yere bırakıldıklarında yuvalıklara ulaşamayacak kadar küçük olmalıdırlar, yada yuvalıklar yerden yeterince yükseklikte bulunmalıdır. Aksi takdirde yavrular yabancı çiftlerin yuvalığına girmekte ve yuvalık sahipleri tarafından gagalanmakta, dövülmektedirler. Yavrular 28 günlük yaşta yem yiyebilmeliler ve ebeveynlerinden ayrılmalıdırlar. Yeme düşen yavruların önünde ilk hafta sürekli yem bulunmalıdır. Bu dönemde yavrular gözlenerek, hepsinin su içip yem yediklerinden emin olunmalıdır. Yavrular genellikle yem yemeye su içmeden daha önce başlamaktadır. Suyu bulamayan yavruların gagaları ara sıra suluğa sokularak içmeleri sağlanmalıdır. Bir süre sonra tüm yavruların yem yedikleri ve su içtikleri görülecektir. Bundan sonra yavrularınızın uçurma ve alıştırma antrenmanlarına geçebilirsiniz.
İlkbaharda çıkan yavrular tüye geç gireceğinden daha iyi olurlar..
Yemleme akşamları olmak üzere bir kere yapılmalıdır. Yavrulu anaçlara sabahta yem verilmelidir. Ancak takip edilmeden yuvaya konulan yemler diğer kuşları da yuvaya çekmekte ve yavrular ezilerek veya dövülerek ölebilmektedir.
Salmalar mümkün olduğunca fazla havalandırılmalıdırlar. Salmamda ısıtma sistemi olduğu için rahat oluyorum. Kışın ortalama sıcaklığı 12 derece olmakta.
Tabana serilen kum sağlıksız olduğundan salmamın tabanına iki kat kalın boya naylonlarından serdim. Süpürmesi çok kolay olmakta ve ayda bir dezenfektanla bütün salmamı, tabanı dahil silmekteyim. Karbon tozu çok etkilidir ve sanıyorum yakında herkesce vazgeçilmez olacaktır.
Yemleri buğday ağırlıklı olmak üzere mercimek yulaf, arpa, fiy, kırarak fasulye ve genelde konserve bezelye ve ufak yüzdelerle de çekirdek, kenevir ve keten veriyorum. Pirinç ishali kesebilmektedir.İshal durumunda çekirdek ve keneviri hemen kesmek gerekiyor. Bir miktar tuz ve toz şekeri her hafta yemliklerinde bulundurarak yemelerini sağlıyorum. Yumurta kabuğunu ufalayarak sık sık vermek faydalı oluyor. Tüy döneminde de kavun çekirdeği ve haftada 1 yeşillik veriyorum.
Fasülye tam bir kalsiyum deposu ve protein açısından zengin ve yumurta kalitesini arttıran fosfor bulunan mercimek özellikle yavru verimi ve tüy döneminde çok gerekli. Yumurta kabuğu gelişim için gerekli olan A,D,E vitaminleri içermektedir. Bezelyede direnç arttırıcı C vitamini bulunmaktadır. Enerji ihtiyaçlarını karşılamak için buğday, mısır ve bezelye verilir.
Çiftleştirmek için hazırladığınız bir çift güvercin onları bir araya koymadan yaklaşık 2 hafta önce düşük kalorili bir diyete ihtiyaç duyarlar, çiftleştirmeden bir hafta önce yüksek proteinli diyet uygulanmalıdır ve günlük öğünlerinde yeteri kadar tuz, kalsiyum, diğer maineraller ve gerekli vitaminleri aldıklarından emin olun. Dengeli beslenme çok önemlidir. Bir çok çiftleşen dişi kalsiyum eksikliğinden sakatlanır, kandaki yağ oranı yükselir ve stres altındaki kuşta tehlikeli durumlar yaratabilir. Dolayısıyla çiftleşme yemlerine çok yağlı olan çekirdek koymayın..
Kuşlarınıza sarımsak, aspirin gibi şeyler vermeyin.. Şehrinizdeki bir veterinerde tahlillerini yaptırarak sonuca göre tedaviye başlayın..
Güvercinler yediklerini hazmedebilmek için ince çakıla ihtiyaç duyarlar. İnce çakıl taşlığında birikerek sürtünme yoluyla yediklerini hazmetmesine yardımcı olur. Deniz yosunu; değerli bir protein,vitamin ve minarel kaynağıdır. Kaliteli tüy oluşumunda önemli katkıları vardır. Kırmızı kil; mide rahatsızlıklarına karşı doğal bir ilaçtır ve ishale karşı olumlu etkisi vardır. Kırmızı kil toksik maddeleri bağırsakta bloke eder ve ishali önler. Kömür; ishale karşı etkilidir.
Kışları her gün mineralli güvercin taşı; yazında dışarıdaki kum havuzunu kullanmaktayım. Kışın sularına katılan bal veya pekmez ve verilen bol yem soğuğa karşı çok faydalı olmaktadır. 1 aylık periyotlarla da balık yağı hapı verilebilir. İçme suyuna devamlı bir çay kaşığı kadar elma sirkesi bakterilerin yayılımını önlemede faydalıdır.
Yazın 3-4 günde bir büyük bir leğene; suyu devamlı değiştirerek,banyo suyuna ayda bir kere olmak üzere, sırayla neguvan toz, sirke ve tuz katıyorum, kışın yağış olmadığında ve hava kötü değilse sabah olmak üzere fırsat oldukça banyolarını yaptırıyorum.
Yemlerin dışkılara bulaşmaması için yemlikler kullanılmalıdır. Her gün suları tazelenmeli ve hafta bir suluklar dezenfekte edilmelidir. Yuvalıklar yavrular ve benim için birçok açıdan sağlıklı ve kullanışlı oluyor. Yavrular uçurulmaya başlandığında sabah ve akşam her gün uçurulmalıdır, yoksa oyuna girmeleri gecikmektedirler. Tüy dökme genelde bir kere olur. Sonbaharda tüy dönemi hemen her kuş için aynı dönem olmaktadır. Tüye giren kuşu uçurmamakta ve yaklaşık 10 gün süreyle besiye çekiyorum. Yavrularına iyi bakmayan kuşu kümesinizde tutmayın..
Kuşlar soğukta üşümezler ancak yağmurda ve cereyanda kalmamalıdırlar.
Kış geldiğinde dişi ve erkekleri uygun yerim olmadığından ayırmıyordum, salmam sıcak olduğundan fazla sorun yaratmamakla birlikte fazla yumurtladıklarından artık kanatlarını çırpamaz duruma geldiler. Bu sebeple dişileri-erkekleri ağustos-şubat döneminde ayırın. Damızlıklara bir ayrı yerde bakmak hem uçurmak hem yemlemek konusunda çok faydalı oluyor.
Kaçıp inen kuşu bile kümesinize sokmayın. Eğer kümese girecekse de mutlaka karantinaya alıp sağlık durumunu gözlemleyin.
Kuş fazla olduğu zaman kuşu kaçırma olasılığı da azalmaktadır. 4-5 gün diğer kuşlarla çevreyi tanımasını sağlıyorum ve 4-5 kuşla tek olarak uçurmaya başlıyorum. Parıltıyı inecekleri zaman yem kullanarak istediğim yere inmesini sağlıyorum. Evimin yakınında olan yüksek bloğa inen bazı kuşları oradan kurtarmak için binanın çatısına poşet bağladım ve sorunu çözdüm. Bazı kuşlar uçurmak için kaldırdığımda havalanmayıp salmamın çatısına inmekteydi bir metrelik bir sopanın ucuna taktığım siyah poşet bu sorunu çözmemi sağladı.
Uçan kuşa indiğinde yemek ve su vermeyin...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Benim güvercinler de karşı çatıya musallat olmuşlardı. Sabah salıyorum, 2 saat uçuyorlar ondan sonra çatıda manzara seyrediyorlardı. 24 saat aç suzuz kalmadan aşağıya inmiyorlardı. Karar verdim 24 saat aç bırakmadan uçumuyorum artık.
ya ben size şunu sormak istiyorum bir güvercim kaç gün aç kalır bi cevap lütfen
Yorum Gönder