Güvercin ve Güvercinci

9 Mart 2008 Pazar

Etçi Güvercinler ve Güvercin Yetiştiriciliği

ETÇİ GÜVERCİN IRKLARI

3.1. King Güvercinleri
3.2. Carneau Güvercinleri
3.3. Mondaine Güvercinleri
3.4. Renkli Teksas Güvercinleri
3.5. Homer Güvercinleri
3.6. Diğer Irklar

Mevcut çok sayıdaki farklı renkteki güvercin ırklarından oldukça az kısmı besi için kullanılabilmektedir. Besi için ele alınabilecek güvercin ırklarında ergin ağırlığın 600 – 800 g civarında ve besiye uygun bir vücut formuna sahip olması şartları aranır. Bu güvercinler iyi gelişen yavru güvercinlerden döl verim özellikleri de esas alınarak seçilmişlerdir. Renkleri ve tipleri ile diğer dış yapısal özelliklerine daha az önem verilmiştir. Bu amaçla A.B.D.’ de yüksek canlı ağırlık yönünde ıslah edilmiş entansif üretime yakın hatlar elde edilmiştir. Avrupa’ da ise daha çok hobi yetiştiriciliğine rastlanılmaktadır ve elde edilmiş ırklarda çeşitli dış özellikler öncelikle ele alınmıştır. Avrupa’ da etçi güvercin yetiştiriciliği Fransa, İtalya ve Macaristan’ da A.B.D. ırkları ile yapılmaktadır. Güvercin yetiştiriciliğinde en yüksek performansı gösteren ırkları kullanmak genellikle pazarlamaya bağlı olmaktadır. Ancak en fazla talep yüksek canlı ağırlık kazanan, beyaz deri rengine sahip olan güvercinleredir. Bu ırklardan dikkatli seleksiyon yapılan ebeveynlerde bir çift başına 10 – 14 güvercin üretilmesi, ırkların cüsse büyüklüklerine bağlı olarak 26 – 28 haftalık yaşlarda 400 – 800 g canlı ağırlığa sahip döller vermeleri esas alınmıştır. Et üretimi amacıyla sadece saf ırklar değil, bunların melezleri de kullanılmaktadır. Bugün yaygın olarak et üretiminde kullanılan güvercin ırklarına ait özellikler aşağıda verilmiştir.

3.1. King Güvercinleri
King ırkı, yüksek düzeyde döl verimine sahip, geniş göğüslü Güvercinlerden en popüler olanıdır. Ergin güvercinlerin standart canlı ağırlıkları 740 ile 850 g arasından değişmektedir. Besideki genç güvercinler ise 680 – 800 g gelmektedirler. King sıkı bir tüy yapısına sahip olup, tüyleri kısadır ve geniş göğüslüdür. Duruşu dik görünüşlü, kuyruk yatay konumdadır. Baş yuvarlak bir kafatası ile biraz büyükçe, boyun oldukça sağlam yapıdadır. King ırkından üretilmiş sürülerden bir çiften yılda ortalama 12 – 15 yavru elde edilebilmektedir. En popüler varyetesi olan Beyaz King A.B.D. ‘de Runt, Homer, Maltase ve Duchess ırklarının beyazlarının melezlenmesiyle elde edilmiştir. Tüy renginin beyazlığı nedeniyle et üretiminde başarılı olarak kullanılmaktadır. Ortalama 750 –800 g ergin canlı ağırlığa sahip bu ırk ayrıca yüksek üreme gücüne de sahiptir. Ortalama karkas verimi 550 g civarında olup geniş bir göğüs yapısına sahiptirler. A.B.D.’de Beyaz King Güvercini yanında tüy renkleri koyu gümüşi olan Gümüşi King Güvercinlerinin de ıslahı gerçekleştirilmiştir. Bu varyetenin elde edilmesinde yukarıda belirtilen melezlemede Duchess yerine Mondaine ırkı kullanılmıştır. Bu varyete açık deri rengine sahiptir. Beyaz King Güvercini ile benzer vücut formundadır. Fakat Gümüş King Güvercinleri daha sakin ve biraz daha fazla canlı ağırlığa sahiptirler. Bununla birlikte Beyaz King Güvercinleri kadar yaygın bir yetiştiriciliği yoktur.

Renkli King Güvercinleri 1940 ‘lı yıllarda A.B.D’ de ıslah edilmiş olup, bu ırkın özelliği bazı özelliklerine bakarak civciv döneminde cinsiyet tayinine imkan sağlamalarıdır. Diğer ırklarda ise tayini ancak ergin hayvanlarda yapılabilmektedir. Bu ırkta erkek civcivler açık renkte bir gagaya, dişiler ise gaga ucunda koyu renkli bir halkaya sahiptirler. Ergin erkekler yer yer lekeli renkte beyaz bir vücuda, dişiler ise gümüş mavisi bir vücut rengine sahiptirler. Bu ırkta vücut rengini determine eden genler cinsiyet kromozomu üzerinde bulunmaktadır. Civciv dönemindeki cinsiyet ayrımı gaga renklerine bakılarak yapılmaktadır. Renkli King varyeteleri olarak Mavi, Kırmızı, Sarı ve Boz ( Kül Renkli – Kula ) güvercinler yer almaktadır. Bu varyeteler genellikle sergi ve gösteri amaçlı olarak yaygınlaşmışlardır. Bunlar büyüklük ve tip bakımından birbirlerine oldukça benzer bir yapı gösterirler. Farklılaşmalarında esas itibarıyla renk ve baş şekilleri etken olmaktadır.

3.2. Carneau Güvercinleri

Carneau ırkının orijini Fransa’nın kuzey kesimleri ile Belçika’nın güneyi olup A.B.D.’ne 1990 yıllarında getirilmiştir. Kinglerden küçük yapılı popüler bir besi güvercinidir. Ergin erkekler 625 – 750 g, ergin dişiler ile genç erkekler 635 – 700 g. Genç dişiler ise 600 – 700 g arasında değişmektedir. Sıkı bir tüy yapısına sahip olup vücutları kompakt, geniş göğüslü kuyruk yere yakındır. Beyaz King güvercininden farklı geniş bir kafa yapısı, uzun kanatlar ve kısa bir kuyruk yapısıdır. Baş orta büyüklükte, gözler arası geniş, kafasının tepesinde belirgin bir yuvarlaklaşma vardır. Bu ırkın en popüler varyeteleri Kırmızı ve Beyaz olanlarıdır.Diğer varyeteleri de son yıllarda besi amacıyla kullanılmaktadır. Kırmızı Carneau’ların vücut renkleri kırmız ile vücudun bazı bölgelerinde kestane rengi arasındadır. Renk dağılımı daha açıklaşabilmektedir. Beyaz varyetenin rengi bütün kısımlarda beyaz olmalıdır. Diğer varyetelerden Siyah, Sarı, Boz gibi tipler yaygındır. Fakat bu varyeteler genelde ticari güvercin üretimi amacıyla kullanılmamaktadır.

3.3. Mondaine Güvercinleri
Bu ırkın İsviçre ve Fransa orijinli olmak üzere iki ayrı tipi bulunmaktadır. İsviçre Mondaine A.B.D.’ de Beyaz Runt ile bazı Mondaine ’lerin melezlenmesiyle elde edilmiştir. İsviçre’ de bu ırk ismiyle bilinen bir güvercin bulunmamakla birlikte, orijinini buradan aldığı belirtilmektedir. Güvercin besisi için popüler bir ırktır ve ağır güvercin üretimine elverişlidir. En düşük canlı ağırlıkları ergin erkeklerde 900 g, ergin dişilerde 800 g, genç güvercinlerde ise karışık olarak 800 g’dır. Maksimum canlı ağırlıklarına ait bir sınırlama yoktur ve bakım şartlarına göre değişmektedir. Bu ırk büyük yapılı, geniş göğüslü, King ırkından daha uzun yapılı ve daha kısa bir kuyruğa sahiptir. Tüyleri yoğun, bacaklarda tüylenme yoktur.

Fransız kökenli Mondaine’ler İsviçre Mondaine’lere göre daha geç elde edilmiş, büyük yapılı bir güvercin ırkıdır. Ağır yapılı güvercinlerden üretilmişlerdir. Ergin erkekler 800 – 900 g, ergin dişiler ise 750 – 850 g, genç erkeler 720 – 850g, genç dişiler ise 700 – 750 g arasında canlı ağırlığa sahiptirler. Bu ırk ticari güvercin besisinde sıklıkla kullanılmamaktadır. Vücudu King ırkına benzemekte, çok kısa bir omurga yapısı göstermektedir. Beyaz, Kırmızı, Sarı, Siyah, Gri, Mavi, Gümüşi, Damalı, Badem, Çamur rengi gibi varyeteleri bulunmaktadır. Beyaz varyetesi etçi güvercin üretiminde en fazla kullanılandır.

3.4. Renkli Teksas Güvercinleri
Bu ırk 1950’li yıllarda A.B.D.’de Renkli King Güvercinleri ile Mondine Güvercinlerinin melezlenmesi sonucunda elde edilmiştir. Seleksiyonda yüksek üreme, yüksek canlı ağırlıkları, geniş göğüs yapısı ve kısa tüylülük gibi performanslar dikkate alınmıştır. Civciv dönemimde cinsiyet ayrımı tam olarak mümkün olmaktadır. Erginlerde erkekler yer yer koyu lekeli beyaz renkte bir vücuda sahip iken, dişiler çok renkli bir vücuda sahiptirler. Bu ırkın hayvanları geniş göğüslü, yüksek üreme gücüne sahip ve sakin yapılıdır. Ergin güvercinler 600 – 900 g canlı ağırlığa sahiptirler.

3.5. Homer Güvercinleri
İri yapılı Homerler, ağır vücutları, hızlı gelişme özellikleri ile yüksek yemden yararlanma yeteneği ile etçi güvercinle içerisinde en popüler olanlarındandır. Ayrıca döl verimi bakımından çok iyi durumdadırlar. Vücut yapısı olarak King’ lerden daha küçük cüsseli ve daha küçük besi sonu canlı ağırlığa sahiptirler. Ancak küçük yapılı dolgun vücutlu güvercinler beside tercih edilmektedirler. Geniş ve derin göğüs yapısı, kompakt olmayan vücut yapısı gibi etçi avantajları taşımaktadır. Canlı ağırlıkları, genç ve ergin erkeklerde 680 – 780 g, genç ve ergin dişilerde 620 – 700 g arasında değişmektedir. Tüm Homer varyetelerinin sıkı bir tüylenme sistemine sahip olduğu belirtilmiştir. Bu ırk mavi ve beyaz arasında değişik renklere sahiptir. Beyaz olanları et üretiminde tercih edilmektedir. Seleksiyonda renk üzerinde durulmamaktadır. Küçük tipleri Homer güvercinleri son yıllarda besi amacıyla kullanılmaya başlanmış olup, Pazar istekleri doğrultusunda bazı üreticiler bu varyeteyi seçmektedirler. Seleksiyonda koyu deri rengine sahip Homerlerden beyaz derili olanlarının seçilmesi esas alınmaktadır. Beyaz derili küçük yapılı Homerler et üretiminde kullanılırken, diğerleri yarış, sergi ve gösteri amacıyla kullanılmaktadır.

3.6. Diğer Irklar

Besi güvercini üretiminde yeri olan diğer bazı ırklar, Runt, Macar ve Maltese ırklarıdır. Değişik ırklar arasındaki melezlenmeler de besi güvercinin üretiminde kullanılmaktadır. Macar ve Maltase ırkları uzun bacak ve boyuna sahiptirler, yüksek kuyrukları ile kısa ve sağlam vücutlu ırklardır. Bu ırklar dolgun göğüslü besi güvercinleri elde etmek için diğer güvercin ırkları ile çiftleştirilmektedirler. Runt ırkı İspanya orijinlidir ve evcil güvercinlerin en büyüğü ve en eski ırk olarak bilinmektedir. Büyük bir iskelet ile derin ve geniş vücutları ile erkek güvercinlerin bir çoğu 1300 g’a kadar ulaşabilmektedirler. Çok ağır besi güvercini elde etmek için bu ırktan yararlanılabilir. Beside bir çift güvercin 1350 – 1800 g arasında gelmektedir. Bu ırk çok yavaş hareketli bir ırktır ve ticari güvercin üretimine adapte olamamıştır.

ETÇİ GÜVERCİNLERİN YETİŞTİRİLMESİ VE ÜREMESİ


Güvercinler diğer kanatlıların aksiye yüksek oranda monogam, ( tek dişi – tek erkek ) olarak yaşarlar. Genellikle hayatları boyunca kendi orijinal eşleri ile birlikte kalırlar. Bu nedenle aynı bölmede sadece çiftleşen eşlerin bir arada bulunmasına izin verilmelidir. Aksi takdirde özellikle erkekler tek kaldıklarında bölmelerinde yapılan yuvaları bozmaktadırlar. Güvercinlerde erkek ve dişileri kolayca ayırmak mümkün değildir. Dişiler daha hafif ve narin yapılı, erkek daha saldırgan ve güçlü bir ötüşe sahiptir. Pratikte güvercinlerin çiftleştirilmesinde her birisi başarılı sonuçlar veren, doğal ve zorlamalı olmak üzere iki çiftleştirme yöntemi vardır. Çiftleşmemiş hayvanların doğal çiftleşmesinde güvercinler bir bölmeye konur ve çiftleşecekleri hayvanı kendileri seçerler. Bu erkek ve dişiler numaralanarak kendi yumurtlama bölmelerine alınırlar. Zorlamalı çiftleştirilmelerinde erkek ve dişi aynı bölmede 10 gün veya 2 hafta süreyle birlikte beslenirler. Sonra çiftleşme olduğu zaman numaralanarak aynı çiftler kendi bölmelerine konulurlar. Çiftler arasında değiştirme yapılması sakıncalıdır. Bu durumda yuvaların bozulması söz konusudur.

Güvercinler 5 – 7 ayda cinsi olgunluğa ulaşabilmektedirler, ancak bu süre ağır ırklarda daha geç olmaktadır. Üreme belirli dönemlerde olabilmektedir. Ovulasyondan 4,5 gün sonra çiftleşme gerçekleşmede ve 40 – 44 saat sonra dişi güvercin ilk yumurtasını ve bir gün sonrada ikinci yumurtasını yumurtlamaktadır. Yine diğer kanatlıların aksine elde edilen bu iki yumurta aynı genetik yapıya sahiptir ve her hangi bir varyasyon söz konusu değildir. Yumurtalar düz beyazdırlar ve 20 g kadar bir ağırlığa sahiptirler. Yumurtalar 4 cm. uzunlukta ve 2,5 cm genişliktedirler. Yumurta sarısı oranı %19 civarında olup diğer kanatlı yumurtalarına göre düşük düzeydedir. Dişi ve erkek hayvanlar birlikte yumurtlama döneminden 2 – 3 gün önce yuva yapımına başlarlar ve yuva yapımı yumurtlamadan sonrada devam eder. Kuluçka ise erkek ve dişi güvercinlerin nöbetleşerek yumurta üzerinde yatmaları ile gerçekleşir. 17 – 18. gün sonunda civcivler yumurtadan çıkarlar. İki civcivin çıkışı nadiren aynı anda olur, genelde ikinci civciv 12 – 24 saat sonra yumurtadan çıkar. Güvercinlerde kuluçka Şubat – Mayıs ayları arasında gerçekleştirilir.

Civcivler yumurtadan çıktıklarında tamamen çıplaktırlar ve bir hafta sonra yavrular tüylenmeye başlarlar. 6. hafta sonuna kadar yavrular anne ve baba tarafından yemlenirler. Civcivler gagalarının anne ve babalarının kursağına sokarak ıslatılmış haldeki yemleri alırlar. İlk 4 – 5 gün içinde kursak sütü olarak tanımlanan yarı hazmedilmiş ve doku parçalarınca zenginleştirilmiş bir gıdanın yavruya verilmesi önem arz etmektedir. Bu besin Prolactin hormonun etkisiyle kuluçkanın 8. günden itibaren salgılanmaya başlar. Civcivler 5. günden itibaren ebeveynlerin yemleri ile beslenmeye başlarlar. Civcivler 2 – 3 haftalık olunca ikinci yumurtlama periyodu başlar. İkinci kuluçka dönemi sırasında yavru güvercinler 4. haftaya kadar ilk dönemlere benzer şekilde dışarıdan yemlenmelidirler. 6. haftadan sonra yavrular kendi başlarına ebeveynlerinden ayrı olarak yemlenebilir ve yaşayabilirler.

Üretim sürüsüne alınacak güvercinler 5 yıla kadar elde tutulabilirler. Ancak üreme gücü 2 –3. yılda en yüksek daha sonraki yıllarda düşüktür. Seçilmiş olan dişilerde 5 yıl boyunca yumurta verimi iyi bir düzeydedir. Bir çift yılda 12 yavru güvercin yetiştirebilir, eğer bu sayı 16 – 20 arasında olursa iyi bir üreme gücü söz konusudur. Elde edilecek yavru sayısı yumurtların döllüğüne, kuluçkaya ve yavruların yaşama gücüne bağımlıdır. İki kuluçka arasındaki süre mevsimlere göre değişmekle birlikte 26 – 45 gün arasında olmaktadır. Sonbaharda ve tüy değişim dönemlerinde bu süre uzun sürmektedir. Güvercinlerde yılda maksimum 24 yumurta elde edilebilir, yumurtaların döllülük oranı %85 – 95 ve kuluçka randımanı %80 – 85 oranında gerçekleşir. Kuluçka arası süre yapay aydınlatma yoluyla kısaltılabilmektedir. Yumurta sayısının artırılması kuluçka ve yetiştirilmesi işlemlerinin ebeveynlerden alınması yoluyla gerçekleştirilebilmektedir. Yumurtaların yuvadan alınmasından 1 –2 hafta sonra dişi güvercin tekrar 2. yumurtlama dönemine başlamaktadır. İtalyan yetiştiricilerine göre yumurtlamadan sonra yumurtanın hemen yuvadan alınması yumurtlama sayısını da arttırmaktadır ve bu artış normale göre %60 daha fazla olabilmektedir. Yuvadan alınan yumurtalardan yavru çıkışı yapay kuluçkada gerçekleştirilir ve yavrular bir beslenme çiftinin yanına konurlar. Besleme ebeveyn çifti, maksimum 3 yavruya bakabilmektedir. Güvercin yumurtaları için yapay kuluçka tavuk yumurtasına nazaran biraz daha düşük sıcaklıkta 36.1 – 36.7° C’ de ve biraz daha yüksek nisbi nemde gerçekleşir.

Güvercinlerden başarılı olarak et üretimi gerçekleştirebilmek amacıyla ıslahta aşağıdaki verim özellikleri dikkate alınmalıdır;

* Erken cinsi olgunluğa ulaşma,
* Uzun yaşama süresi ve hastalıklara dayanıklılık,
* Tüy değiştirme esnasında da üretim,
* Yüksek yumurta verimi,
* Yüksek döllülük ve düşük embriyo ölümü,
* Sakin tabiatlılık,
* Ebeveynlerde yüksek yemleme kabiliyeti ( yavruların ilk bakımında ) ve kursak sütü üretim gücü,
* Yüksek canlı ağırlık,
* Bir örnek vücut yapısı ve özellikle göğüs eti miktarı ile kaslanma özelliği.

Sürekli kayıtlara geçirilmelidir. Yıl sonunda bu kayıtlara göre güvercin çiftlerinin elde tutulup tutulmayacağına karar verilir.

Güvercin yetiştiriciliğinde bir kümes içinde serbest sistem yem tüketim kontrolüne imkan vermemesine rağmen hayvanlara uçuş ve hareket imkanı sağlanmasından dolayı iş gücü tasarrufu ve yüksek üreme gücünü temin edebilir. Böylesine ekstansif bir üretim modelinde ekonomik olarak et güvercini yetiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Bu tip kümeslerde sundurma şeklinde üzeri ve yanları tel örgü ile kapatılmış bölmelerde üretim yapılır.

Çiftler halinde kafeste yetiştiricilik kontrol açısından kolaylık sağlar. Böylesi bir üretimde yumurta ve civciv kaybı en aza indirgenir ve hayvanların sağlıkları kontrol altına alınabilir. Kafesin iç arka kısmında tabandan kafesin ikinci yarı seviyesine kapaklı iki adet tahta yada kafes telinden yapılmış folluk veya yapay yuva bulundurulmalıdır ve bu folluklara kafes ön tarafından ulaşabilmek mümkün olabilmelidir. Su temini iki kafes arasına yerleştirilebilecek otomatik suluklarla yapılmalıdır. Yemleme de kafes önüne takılacak yarı otomatik yemliklerin kullanılması ile mümkün olabilir. Gübre tahliyesi kafes altlarından sıyırma yada bantlarla yapılır. Genel olarak üç katlı kafeslerde her metrekareye 7 – 8 hayvan hesaplanmalıdır. Kafes yetiştiriciliği çoğunlukla A.B.D.’ de ve Macaristan’da yaygın olarak yapılmaktadır. Ayrıca A.B.D. ve İtalya’ da kısmen uçmaya imkan sağlayan 50 m uzunluğunda, 2.5 m yüksekliğinde ve 6 – 7 m genişliğinde kümesler de kullanmak mümkün olabilmektedir. Bu kümeslerde altlık olarak kum, kalın kafes teli ya da çok ince granül taş parçacıkları kullanılabilir. Kümes her 3 – 4 metrede kafes teli ile bölünmüş durumdadır ve metrekareye 2 – 3 hayvan hesaplanır. Bölmelerin bir tarafı kafes telinden yapılırken ikinci tarafı tahtadan yapılır ve bu tarafa folluklar yerleştirilir. Her çift için iki adet folluk yada yuva gerekmektedir. Söz konusu folluk yada yapay yuvalar 28 x 28 x 28 cm ebatlarında olmalıdır. Folluklarda altlık olarak genelde tahıl sapı kullanılır. Genç güvercinlerin bulunduğu bölmelerde ayrıca tüneklerin de bulunması önemlidir. Tünekler yan yana olabildiği gibi üst üste de olabilirler ve her bir güvercin için 8 – 10 cm tünek hesaplanmalıdır. Yemleme yarı otomatik yemliklere grup yemlemesi halinde yapılabilir. Yemlemenin yanında hayvanların grit ve mineral ihtiyaçları için ayrıca bir yemlik içinde grit mineral karışımı bulundurulmalıdır. Su ihtiyacı hayvanların suya girmelerine imkan vermeyecek suluklarla yapılmalıdır.

Güvercinler için yapay ısıtma ender olarak kullanılır. Kış aylarınsa optimum bir üretim için kümes içi sıcaklığın 10 – 15 ° C’ den aşağı olmaması gereklidir. Barınağın sürekli kuru olarak kalması için çok iyi bir havalandırma yapılması gerekmektedir. Yapay aydınlatma kümeslerde başarılı olarak kullanılabilir. Bu sayede yavru üretimi artar. Aydınlatma 16 saat – gün olacak şekilde düzenlenebilir. Güvercinlerin barındırıldığı kümes içerisinde her bir çift için eğer kafes yetiştiriciliği yapılmıyorsa folluk, yumurtlama veya yuva yapmada kullanılacak ekipman, yem kutusu ve uygun suluklar bulunmalıdır. Folluklar 4 – 5 katlı olarak yapılabilir ve her bir çift için en az bir bölme olmalıdır. Folluk bölmeleri 35 x 35 x 35 cm boyutlarında yapılmalıdır. Gerekli olursa genişlik arttırılabilir. Follukların önünde bir uçuş tahtası bulundurulmalıdır. Folluklar ikiye ayrılır tipte yapılırsa yumurtlama esnasında çiftleşme kolaylığı olacaktır. Folluklar içerisinde hayvanların yuva yapmalarına imkan sağlayan ekipmanların tahıl sapları ile kaplanması sağlanmalıdır. Yemlikler uzun veya yuvarlak tipte olabilir. Yemlikler üzerine ızgara konulmak suretiyle yem kayıpları önlenebilir.
Kaynak:http://www.volkanderinbay.net

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba, 15 gün önce kedinin yakaladığı bir güvercini kurtarıp balkonumda bakmaya başladım çok korkmuştu ilk günler hiç birşey yemedi daha sonra normale döndü ve hatta bana alışmaya başladı ayaklarım etrafında dolaşmaya ve kendini sevdirmeye başladı iki gün önce panjurları iyice açıp uçabilirmi diye kontrol etmek istedim havalandı ancak uçamayıp alt balkona düştü, seslendim uçmaya çalıştı havalandı bu sefer aşağıya düştü(8 kat) aradım ama bulamadım, eğer uçtu ise geri dönme olasılığı varmıdır iki gündür balkona bakıp duruyorum ve çok üzüldüm umarım uçmuş ve özgürlüğüne kavuşmuştur. Bilgi verebilirmisiniz. Teşekkürler... (Blogcu.com/ANDAY)

Adsız dedi ki...

I think this is an excellent website. Keep up the great work with it. Thanks for the information.