Mendel'in düz ve buruşuk tohumlu bezelyeleri çaprazlayarak yalnızca düz tohumlu bezelyeler elde ettiğini burada uzun uzun anlatılmıştı. Daha sonra bu yavru dölleri birbirleriyle çaprazladı. Bunlardan elde ettiği bezelyelerden ise 4'te birinin buruşuk tohumlu olduğunu gördü. Buradan ilk ebeveynlerde (düz ve buruşuk tohumlu bezelyeler) görülen özelliklerin ikinci generasyonda ortaya çıkabileceğini ortaya koydu.
Yukarıda anlatıldığı gibi bir canlıda herhangi bir özelliği belirleyen genin alleli ile birlikte bulunması, o canlının ele alınan özellik bakımından heterozigot olduğunu gösterir. Bunun tersine yine bir özelliği belirleyen bir çift genin o özelliği aynı yönde etkileyen genler olması durumu ise homozigot olarak tanımlanır. Yani eğer bir özellik için ana ve babadan aynı yönde etkili genler gelirse, o yavru o özellik bakımından homozigottur denir. Aksi takdirde, yani anadan ve babadan bir özelliği farklı yönlerde etkileyen genler gelirse, o yavru o özellik bakımından heterozigottur.
Güvercinlerde tepesizlik tepeliliğe dominanttır (baskın). Buna göre tepeli bir kuş ile tepesiz bir kuştan olma yavrular tepesiz olurlar ancak tepelilik özelliğini de taşırlar. Yani bu yavrular tepe özelliği bakımından heterozigotturlar. Bu yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu yavrular 1/4 ihtimalle tepeli olur. Bu anlatılanlara dayanılarak herhangi bir özellik bakımından homozigot olan ebeveynlerden, o özellik bakımından farklı yavrular alınamaz. Yani tepesizlik özelliği bakımından homozigot olan kuşlardan tepeli yavru alınamaz.
Tepeli bir güvercin (cr cr ile gösterilir) ile tepesiz (+ + ile gösterilir) bir güvercinin çiftleştirilmesi sonucu tüm yavrular tepesiz olurlar ancak tepelilik genini taşırlar (cr +).
Sarı bir erkek ile kırmızı bir dişiden alınabilecek yavruların dağılımı (renk açma geni d ile, alleli ise + ile gösterilmektedir).
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder