Yırtıcı kuş deyimi akbabalarda anlamının bir kısmım kaybetmektedir. Pek azı canlı hayvanlara saldırırlar. Fakat açlık başgösterince hasta sığırlara saldırdıkları görülmüştür. Leşleri ve kemikleri başka yiyeceklere tercih ettikleri muhakkaktır. Hindistan'da, kutsal Ganj nehrine atılan ya da Parsîler tarafından Bombay'daki ölüm kulelerine terk edilen insan cesetlerini de yedikleri görülmektedir.
Uçuşları birkaç hızlı ve yüksek sıçrayışla başlamaktadır, bundan sonra enli kanatlarını birkaç kere ağır ağır çırpmaktadırlar. Fakat belli bir yüksekliğe eriştikten sonra, hemen hiç kanat çırpmadan yollarına devam ederler. Akbabaların, kuşların içinde en fazla yükseğe çıkanlar olduğu söylenmektedir. Güçlü vücutları değişen hava basıncına kolaylıkla karşı koyar.
Eski Dünya akbabaları atmacalar ve kartallarla akrabadır. Afrika, memeli hayvanların en bol bulunduğu kıta olduğuna göre, akbabaların gerek sayı, gerek tür bakımından en kalabalık olarak bulundukları yer burasıdır.
Güney Avrupa ile Asya'nın da birçok akbaba çeşitleri vardır. Bunların en iyi bilineni kızıl akbabadır (Gyps fulvus). Bu çok iri kuşa İspanya'nın ıssız yâylalarıyla dağlarında çok rastlanır. Buralarda yarım düzünelik veya daha kalabalık kızıl akbaba sürülerinin evcil bir hayvan leşinin başında toplaştığı görülür.
Eski Dünya'nın iyi bilinen bir akbabası da rahip akbaba dır (Vultur monachus). Uzunluğu 1 metreyi geçen Mı akbaba Balkan yarımadası ülkelerinde, Tuna nehri dolaylarında, İspanya'da, Sardunya adasında çok görülür. Bu akbaba yalnız leş yemekle kalmayıp canlı omurgalı hayvanlara da dadanır.
Eski Dünya'nm akbabalarından çoğu yarlardaki pervazlarda yuva yaparlar. Ağaçların üzerinde yuva yapanları da vardır. Bir veya ikiden fazla yumurta yumurtlamazlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder